2019 GİO ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU!

2019 GİO ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU!

Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği (FABİSAD) tarafından yedincisi düzenlenen 2019 GİO Ödülleri, 4 Ocak 2020’de Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde gerçekleşen törenle sahiplerini buldu!

Gecenin sunuculuğunu Biğkem Karavus ve Merve Çay yaptı.

2014 yılında Nazlı Eray’a, 2015’te Bülent Somay’a, 2016’da Sevin Okyay’a, 2017’de Çiğdem Erkal’a, 2018’de İhsan Oktay Anar’a verilen “Mavi Anka” Onur Ödülü bu sene, bilimkurguya türüne katkıları, emekleri sebebi ile Bülent Akkoç’a verildi. Ödül, yazarı temsilen törene katılan oğlu Uğur Akkoç’a Yankı Enki tarafından verildi. Mavi Anka heykelciği önceki senelerde olduğu gibi oyuncu ve heykeltıraş Biğkem Karavus’un el emeği ve imzasını taşıyordu.

“Yılın En İyi Yayımlanmamış Öykü Ödülü”nü 175 eserin arasında “Gerçekliğin Derinliklerinden Gelen” isimli öyküsüyle Gökçe Mehmet Ay kazandı. Ödülünü Fatih Danacı verirken Gökhan Görmez, Hakan Sarıpolat, Büşra Şen, Ömür Turgut dereceye giren ve başarı ödülüne değer bulunan diğer isimler oldular. Öyküler Özgün Muti, Murat S. Dural, Fatih Danacı, Levent Şenyürek ve Mehmet Berk Yaltırık’dan oluşan jüri tarafından değerlendirildi.

“Yılın En İyi İllüstrasyonu Ödülü” “Verdi Rutini” adlı eseri ile Ömer Tunç’un oldu. Sanatçı iki illüstrasyonu ile dereceye girerken bu kategoride Gülşah Toprak Minsin, Yusuf Turgut, Hazal Yayalar, Bahadır Yazıcı başarı ödülüne layık görüldü. Ömer Tunç ödülünü çizer Yasemin Baran’dan aldı. İllüstrasyonlar Melike Acar, Yasemin Baran, Mahmud Asrar, Diren Ayhan, Özgür Yıldırım’dan oluşan jürinin oylarıyla değerlendirildi.

2013’te “Şairin Romanı” ile Murathan Mungan’a, 2015’te “İskit” ile Murat Başekim’e, 2017’de “Sıcak Kafa” ile Afşim Kum’a verilen “Roman Ödülü” bu sene Mine Söğüt, Afşin Kum, Hakan Bıçakcı, Doğu Yücel, Funda Özlem Şeran’dan oluşan ana jürinin değerlendirmeleri sonucu İthaki Yayınları’ndan çıkan “Istırancalı Abdülharis Paşa” isimli kitabı ile Mehmet Berk Yaltırık’ın oldu. Ödül yazar Afşin Kum’un jürinin gerekçeli kararını da açıklaması ile sunuldu. 2020 GİO Roman Ödülü Jürisi gerekçeli kararında seçimin zor bir süreç aldığını, özellikle Mehmet Berk Yaltırık’ın romanındaki ince, derinlemesine yol alan detayların, tarihsel yoğunluğun ve fantazya ile gerçekliğin çarpışmasının bu seçimi yapmalarında etkin olduğunu belirtti. En İyi Roman kategorisinde finale kalan kitapların yazarları Bülent Ayyıldız “Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil”, Özgen Biçgin “Kayıp Rota”, Göktuğ Canbaba “Ben, Babam ve Diğerleri” ve Atilla Şanbay “Kayıp Ada” başarı ödülüne layık görüldüler.

“Özel Başarı Ödülü” bu sene, ülkemizde yükseltmeye çalıştığımız türlere hem öykü yayıncılığı hem de kuramsal olarak katkı veren, yerli yazarların bilimkurgu-fantastik-korku türündeki öykü ve çizgilerini bir araya getirip enerjik tutan Lemur Dergi’ye ve kuramsal anlamda, edebiyat ve sinema ekseninde katkı veren Alacakaranlık Dergi’ye verildi. Ödülü Lemur ve Arda Özgüven adına dergi editörü Ebru Aksoy ve Alacakaranlık adına Anıl Koç ile Beril Köroğlu aldı. Bu değerli ödül yazar Onat Bahadır tarafından takdim etti.

İki senede bir düzenlediğimiz “Kısa Film” kategorisine dört film aday oldu. Burak Bayülgen, Uğur Kılınç, Hakan Tunga Kalkan, Kaya Özkaracalar, Egemen Tokatlıoğlu’nun jüriliğinde yürütülen çalışmalar sonucunda “Cadı Üçlemesi” üçlemesinin ilk halkası “Cadı Üçlemesi; 13+” adlı eseriyle Ceylan Özgün Özçelik bu kategoride birinci oldu. Buğra Mert Alkayalar, Murat Çetinkaya, Sertaç Koyuncu başarı ödüllerinin sahibi olurken onlar da ödüllerini Hakan Tunga Kalkan’ın elinden aldı.

FABİSAD tarafından 7.si düzenlenen ve 8 Ekim 2016’da kaybettiğimiz yazar, araştırmacı, sinema tarihçisi Giovanni Scognamillo’nun ismini taşıyan, aziz hatırasını yaşatan GİO Ödülleri tüm zorluklara, dünyada yükselen yerine, edebiyat, sinema, dizi sektöründe zirveye doğru koşar adım giderken “alt tür” denilerek baskılanmasına, ülkemizdeki ilgisizliğe, görmezden gelinme çabasına inat Giovanni’nin pelerini altında hayal gücünü ödüllendirmeye devam edecek.

Çünkü hayal kurmak savunduğumuz ve her zaman savunacağımız üzere “özgürleştiriyor” Burada gözler ve kulaklar kapalı olsa bile açtığımız ağzımız, yazan, çizen, çeken ellerimiz dünya çapında olduğu gibi düşünmenin, gelişmenin, söylenmeyenlerin, aydınlığın bayraktarlığını yapmaya devam ediyor…